Kozyatağı Kriton Curi
Parkı Forumu - 25 Haziran 2013 Notları
·
Kolaylaştırıcı Ethem Sarısülük davasından
bahsetti. 24 Haziran 2013 tarihinde gerçekleştirilen Yoğurtçu Parkı eylemi
anlatıldı.
·
Bir katılımcı yazdığı metnin
kolaylaştırıcının okumasını rica etti. Metinde kimseyi ötekileştirmeden
örgütlenmenin önemini vurgulandı. Başkan, başkan yardımcısı gibi hiyerarşik
yapılanmaya girmeden, gönüllülüğün merkezde olduğu demokratik komisyonların
kurulması önerildi. Bu komisyonlara örmek olarak çevre komisyonu, hukuk
komisyonu, sağlık komisyonu, iletişim komisyonu ve kısaca tanımları verildi.
İhtiyaç halinde komisyon sayılarının artırılabileceği anlatıldı.
·
Kriton Curi Parkı’nda hali hazırda bulunan
derneğin üyesi bir katılımcı bu komisyonlardan bir kısmının dernekte
bulunduğundan, parkın içinde bulunan salonlarda eğitim verildiğinden bahsetti.
·
Kolaylaştırıcı forumun usullerinin
üzerinden geçti.
·
Katılımcı forumun derneğe gitmesindense, dernekteki
komisyonların foruma gelmesinin daha doğru olacağını söyledi. Gelip kendilerini
tanıttıkları takdirde ortak işler yapılabileceğini söyledi.
·
Forum başında okunan metinden ve
ötekileştirmeden bahsedildi. Bir önceki forumda yaşanan “Benim gibi düşünmeyen
insanlar gitsin.” türü davranışlar eleştirildi. Gezi süreci boyunca sık sık
tekrarlanan “Tayyip istifa” söyleminin gerçekçiliği sorgulandı.
·
Taksim Dayanışması’nın toplantılarına
referans veren bir katılımcı toplantılarda bağımsız kimsenin bulunmadığını,
Taksim Dayanışma’nın 118 bileşeninin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştiğini
ifade etti. Bağımsız insanların orada temsil edilmediğini anlattı. Fakat artık
“büyüklerin ezberlenmiş ideolojilerinin çatışmasına katılmak istemediğini,
yenilik istediğini ifade etti. “Tayyip istifa” söylemini kendisinin de gerçekçi
bulmadığını ekledi. Gezi olayları başında halkı sokağa dökmek için “hükümet
düşecek” şeklinde manipülasyonlar yapıldığını fakat asıl hedefin halka açık
doğrudan demokrasi örneği olan bu toplantılar olması gerektiğini söyledi.
·
Söz alan katılımcı “Tayyip istifa”
söylemine katıldığını belirtti.
·
“Forumu terk et.” çağrısının yanlış olduğu
ama sonrasında forumu terk etmenin de yanlış olduğu ifade edildi. Bu çağrıyı
yapanın sonrasında özür dilediği tekrarlandı. Park duvarlarındaki küfürlerin
silinmesinden duyulan hoşnutluk ifade edildi. “Tayyip istifa” söylemine destek
verdi. Bunun demokrasi isteğini belirtmenin bir aracı olduğu, Taksim
Dayanışması’nın hedefleri içinde yer almasına rağmen başbakana iletilmediği
belirtildi.
·
Katılımcı oy kullanabilmek için herkesin
yerel seçimlerden önce seçmen kütüğünü kontrol ettirmesi gerektiğini belirtti.
·
Önceki seçimlerde seçmen kağıtları elinde
olan bazı insanların oy kullanamadığı, böyle durumlarda geri dönülmemesi
gerektiği, sandık görevlileri ve gözetmenlerden yardım istenmesi gerektiği anlatıldı.
·
Türkiye’deki oy kullanma oranlarından
bahsedildi. Her oyun önemi vurgulandı.
·
Bir katılımcı seçmen kütüğünü kontrol
ettiğinde ailesinden olmayan bir kişinin hanesine kayıtlı olduğunu fark
ettiğini belirtti.
·
Bir önceki toplantıda bilgilendirme yapan avukat
katılımcının Cuma günü bilgilendirme amaçlı gelmesi oylandı, kabul edildi.
·
Apartmanlara asmak için forum duyurusu dağıtıldı.
·
Gezi Parkı olaylarıyla ilintili davaları
takip etmenin önemi vurgulandı. Ertesi gün gerçekleşecek olan davanın saat
10’da İstanbul Yeni Bosna İdari Mahkeme’de görüleceği belirtildi. Katılım
çağrısı yapıldı.
·
“Tayyip istifa” söylemine katılan bir
konuşmacı yolsuzlukları eleştirdi. Tayyip Erdoğan giderse yerine gelecek olan
insanı orada bulunan insanların seçeceğini belirtti.
·
Osmanlı döneminin son dönemine referans
verilerek, o dönemde Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya çıktığı, Tayyip Erdoğan
gittikten sonra yerine başkasının geleceği anlatıldı.
·
Konuşmacı Mustafa Kemal Atatürk’ün tekrar
geleceğinin garantisinin olmadığını, onun yerine cuntanın gelmeyeceğinin
garanti edilemeyeceğini belirtti. Alternatif parti kurma önerisi getirdi.
Tayyip Erdoğan gitse bile peşinden gelenlerin kadrolaşmasının
engellenemeyebileceğinden bahsedildi. Seçim barajının düşürülmesi ya da
kaldırılmasının önemi vurgulandı. Koalisyon hükümetinden korkanlara artık o
dönemde olmadığımız anlatıldı.
·
Katılımcı gençlerin ne istediğini
anlamadığını belirtti. Tayyip Erdoğan’ın demokratik olmayan söylemleri
eleştirildi. Bir doktorun 73 yaşındaki hasta kadına abdestinin bozulacağı
gerekçesiyle serum takmadığına şahit olduğunu anlattı. İlk adımın Tayyip
Erdoğan’ın gitmesi olduğu, herkesin var olan partilere katılmasının önemli
olduğunu vurguladı. Yeni parti kurmanın zorluklarından bahsetti.
·
Konuşmacı Tayyip Erdoğan’ın istifasının
önemli olmadığını, önemli olanın aç, eğitim göremeyen insanlar olduğunu
söyledi. Olayların çevreye duyarlılıkla başladığını fakat orantısız güç
kullanımı sonucunda bu duruma gelindiğini anlattı. Asıl önemli olanın mahallede
ne olduğundan haberdar olmak olduğunu vurguladı.
·
Dev-Genç’te aktif görev yapmış bir
katılımcı Gezi olaylarından sonra umut dolduğunu anlattı. “Tayyip istifa”
söyleminin sağ partilerdeki lider mantığının, parka belediyenin değil de Tayyip
Erdoğan’ın şahsının karışmasının sonucu olduğunu anlattı. İlk engelin Tayyip
Erdoğan olduğunu, diğer engellerin daha sonra düşünülmesi gerektiğini anlattı.
·
Söz alan katılımcı yeni parti kurulursa
sadece onun iktidara muhalif gençlerden mi oluşacağını yoksa AKP gençliğini de
kapsayacağını mı sorguladı. Sadece muhalif olursa kısa sürede parçalanacağını,
Tayyip Erdoğan’ı düşüremeyeceğini düşündüğünü belirtti.
·
9 yaşında bir katılımcı söz aldı. Sınıfça
“Tayyip istifa” diye bağırdıklarını anlattı. “Tayyip Erdoğan’ı demokratik
yollardan seçtik, seçtiğimiz insanı neden protesto edemiyoruz?” diye sordu.
·
Söz alan katılımcı iki şiir okudu. (Tevfik
Fikret-Promete, Mehmet Akif Ersoy-Çanakkale Şehitlerine’den birkaç dize)
·
Katılımcı Gezi olayları sonrasında
insanların birbirleriyle konuşmaya başladığını anlattı. 7 yaşındaki bir çocukla
yaptığı konuşmadan örnek vererek, çocuğun başbakanı sevmediğini ifade ettiğini
çünkü kaba olduğunu ve insanları yaraladığını söylediğini anlattı. Partinin
destekçilerine bu durumun anlatılması gerektiğini, tencere tava çalanların
foruma katılımlarının sağlanması gerektiğini söyledi. Konuştuğu yaşlı bir
insandan örnek vererek, bazı insanların Gezi Parkı’nda olanları gençlerin yakıp
yıkması olarak gördüğünü ve onların vicdanına seslenerek ölümlerin vebaline
onların da ortak olduğu anlatılmalı dedi. Bunu yaparken bir mekandan
çıkarıldığını anlattı. Tarafsız gazeteleri halka açık yerlere bırakma önerisi
sundu. İnşaat sektöründe çalıştığını, bu sektörde siyasi olarak olmasa da
ticari olarak Tayyip Erdoğan’a bağlı birçok insan olduğunu söyledi.
·
Konuşmacı Tayyip Erdoğan’dan pasif şekilde
kurtulmak gerektiğini, bunun için de iki büyük şehirde yerel seçimlerde AKP
dışından bir adayın kazanması gerektiğini söyledi.
·
68 kuşağından bir katılımcı gençliğin
kendisini şaşırttığını anlattı. Bütün liderlerin yaşça büyük olduğundan
yakındı. Mahallede kimseyi tanımadığından fakat forum sayesinde tanışıp güç
kazanılacağından bahsetti. Kısa vadede seçimler için acil tedbir alınmasının
gerekliliğini, bunun için de demokrat, ülkesini seven insanların bir araya
gelmesi gerektiğini vurguladı. Topsuz tüfeksiz, polise çiçek atarak amaca
ulaşılacağını söyledi.
·
25 senedir mahallede yaşayan bir katılımcı
1 Haziran’a kadar gençlerin apolitik olduğunu düşündüğünü fakat o gün
Kadıköy’de gördüğü manzaranın kendisini dönüştürdüğünü söyledi. Tayyip
Erdoğan’ın bu kadar güçlenmesinin 70 ve 80’ler de yaşananların sonucu olduğunu
vurguladı. Çöpten çıkan, yakılan oylar olduğunu belirterek sandığa sahip
çıkmanın önemini anlattı.
·
21 yıldır mahallede yaşayan bir katılımcı
parkın yanındaki Acıbadem Hastanesi’nin yerinin eskiden çamlık olduğunu,
hastane yapımına karşı direndiklerini fakat direnişi bıraktıkları anda
hastanenin yapıldığını anlattı.
·
Müşahitlik görevinden bahsedildi. Sandık
görevlilerinin görevlerini yerine getiremediğinden, güvenlik kaybından endişe
duyulan yerlerde müşahitlik yapılması gerektiğini anlattı. Geçen seçimlerde
polislerin mükerrer oy kullandığını anlattı. Oylarda tutarsızlık saptandığında
Yüksek Seçim Kurulu’na partilerin başvuru yapabileceğini söyledi.
·
12 Eylül ve 24 Ocak kararları eleştirildi.
O sürecin AKP’yi beslediği anlatıldı. Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği bir yapı
olduğu, kendisi gitse bile yerine başkalarının geçeceği anlatıldı. 12 Eylül’den
sonra ordunun çözüldüğü, bu süreçlerin küresel olaylardan kopuk olmadığı
anlatıldı. Anayasa üzerine forum yapılması önerisi geldi.
·
Bir katılımcı Gezi Parkı’na müdahale eden
jandarmanın askeriyeye bağlı bir kurum olmadığını, İçişleri Bakanlığı’na bağlı
olduğunu söyledi.
·
Konuşmacı askerin artık yüceltilmemesi
gerektiğini, ordunun halkın ordusu olmadığını söyledi. Mısır’daki hareketin
önderlerinden birinin BBC’ye verdiği bir röportajı alıntılayarak Mısır’da
askerin müdahalesi sonucu insanların direnişi bıraktığını fakat 3 yıldır seçim
yapılmadığını anlattı.
·
TBMM Genel Kurulu’nda grupların sunduğu
önerilerden ve nasıl kabul edilmediği anlatıldı. Twitter’da TBMM Genel Kurulu
sayfasının takip edilmesi gerektiğinden bahsetti. Gözaltına alınan çok sayıda
reşit olmayan çocuk olduğundan, Gezi Direnişi sırasında otel lobisine atılan
gazın Avrupa Birliği kanunlarına aykırı olduğundan, Türkiye’de 813.000 çocuk
işçi olduğundan bahsetti. Yakın zamanda bir çocuk işçinin trajik biçimde öldüğünü
fakat patronun ceza almadığını anlattı.
·
Hemzemin isimli forum postasından
bahsedildi. Durumu müsait olanların çevrimiçi versiyonunu basıp forumlarda
dağıtması önerildi. Hükümetin dinde siz-biz ayrımı yapması eleştirildi. AKP’ye
oy vermeyenlerin de Müslüman olduğu, bir partinin dini tekeline almasının
yanlış olduğu anlatıldı.
·
Konuşmacı Devrimci Müslümanlardan Eren
Erdem’in röportajlarının dinlenmesini tavsiye etti. Seçim sisteminin
değişmesiyle ilgili kampanya başlatılmasını, daha sonra bu kampanyanın Parklar
Bizimdir İnisiyatifi’yle genişletilmesini önerdi.
·
İmza kampanyası önerisi kabul edildi.
·
Katılımcı Ayşe Arman’ın Gezi Parkı olaylarında
revirde gönüllü olarak çalışan ve polis şiddeti gören bir gençle yaptığı
röportajı çoğaltarak karşıt fikirli insanlara okuttuğunu anlattı ve forumdaki
insanların da bunu devam ettirebileceğini söyledi. Ayrıca Gezi sürecine destek
amacıyla yapılan şarkıları bir CD’de topladığını ve bu CD’leri minibüs ve taksi
duraklarına dağıtarak daha geniş kitlelere ulaşılabileceğini söyledi. Ertesi
gün bu önerinin oylanmasına karar verildi.
·
Parka adını veren Profesör Kriton Curi
anıldı.
·
Katılımcı AKP’lilere AKP’nin yaptığı
icraatların lütuf değil, gereklilik olduğunu anlattığını belirtti. Ülkeye
verdikleri zararları anlattığında hoş karşılanmadığını söyledi, Tayyip
Erdoğan’ın peygamber gibi görüldüğünü anlattı. Eşarplı ve türbanlı insanları
küçük görenlerin ya da eleştirenlerin bu tutumlarından vazgeçmeleri gerektiğini
söyledi.
·
Seçim yasasında parti içi demokrasinin
önemi vurgulandı. Eğer milletvekili adaylarını parti lideri değil halk seçerse
bu insanların halka karşı sorumlu olacakları belirlendi. Milletvekili
adaylarının en az 10 yıl aday oldukları bölgede yaşamış olmaları gerektiği
vurgulandı. Bu öneri ertesi gün oylamaya bırakıldı ve gerekirse Cuma günü
gelecek olan avukat katılımcıya danışılmasına karar verildi.
·
Mahalle muhtarlarının ve sivil toplum
kuruluşu liderlerinin Belediye Meclisi’ne tabii üye olmaları önerildi. Belediye
Meclis üyelerini partinin seçtiği, bu yüzden imar komisyonlarında mühendis
değil bakkal olduğu vurgulandı. Eğitimli insanların bu komisyonlarında olması
gerektiği anlatıldı.
·
Basının yalan söylediği, bu nedenle
basının ve basına reklam veren markaların boykot edilmesi gerektiği anlatıldı.
Bu şekilde basının forumları da görmek zorunda kalacağı ve haberleri sadece ana
akım medyadan alan insanların da forumlardan haberdar olacağı anlatıldı.
Apolitik insanların bile bir duruşu olduğunu, bu nedenle gücümüze inanmamız
gerektiği vurgulandı.
·
Kazım Koyuncu’nun 8. ölüm yıldönümü
olduğundan ötürü sanatçı anıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder